startled, astonished

listen to the pronunciation of startled, astonished
English - Turkish

Definition of startled, astonished in English Turkish dictionary

surprised
{s} şaşırmış

O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir. - She may have been surprised when she received my letter.

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu. - Tom seemed genuinely surprised when I told him that Mary had left town.

surprised
hayret etmek
surprised
şaşırmak

Şaşırmaktan hoşlanmıyorum. - I don't like to be surprised.

Şaşırmaktan hoşlanmam. - I don't like being surprised.

surprised
{f} şaşırt

Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı. - What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

surprised
şaşmak
surprised
şaşkın

Şu kadınlar konuşamayacak kadar şaşkındılar. - Those women were too surprised to speak.

Tom konuşamayacak kadar çok şaşkındı. - Tom was too surprised to talk.

English - English
{s} surprised
startled, astonished
Favorites