Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Sıcaklık birkaç derece düştü.
- The temperature fell several degrees.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Kanser farklı organlara yayıldı.
- The cancer had spread to several organs.
Şehir hayatının farklı avantajları var.
- There are several advantages to city life.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
- I have a number of influential friends.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
- Several politicians exerted strong pressure on the committee.
Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
- Mary has received several prizes for her poetry.
Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı.
- There were several stars to be seen in the sky.
Birkaç arkadaş onu uğurladılar.
- A number of friends saw him off.
Birkaç yolcu yaralandı.
- A number of passengers were injured.
Ben de aynı şeyi birkaç kez kendim yaptım.
- I've also done the same thing several times myself.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
- The band played several marches.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
- Fadil received a number of letters from Layla.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
- The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Bir miktar kitap çalındı.
- A number of books were stolen.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
- Tom lived alone for several years.
O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı.
- He reiterated this advice several more times during the meeting.
A number of people have commented on it.
Several people were present when the event took place.
... in the district of concentra several no streets were spared by the flames ...
... felons? Several states, including Virginia, have historically denied restoration rights, ...