Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
- The value of the painting was estimated at several million dollars.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Kanser farklı organlara yayıldı.
- The cancer had spread to several organs.
Senin ve onun arasında birkaç önemli farklılık var.
- There are several important differences between you and him.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
- I have a number of influential friends.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
- Several students were absent from school because of colds.
Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.
- The multinational corporation lowered the price of several products.
Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
- Several slight shocks followed the earthquake.
Birkaç yolcu yaralandı.
- A number of passengers were injured.
Tom birkaç yıl önce öldü.
- Tom died a number of years ago.
Birkaç gündür kendinde değildi.
- He was unconscious for several days.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
- The band played several marches.
O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.
- He has written a number of exciting detective stories.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
- Fadil received a number of letters from Layla.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Tom'un bilgisayarı çöktü ve o bir miktar önemli belgeleri kaybetti.
- Tom's computer crashed and he lost a number of important documents.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti.
- Jim has asked Anne out several times.
Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.
- I repeated the word several times for her.
A number of people have commented on it.
Several people were present when the event took place.
... or hinder this progress for several years now this town has been consumed by ...
... MALCOLM GLADWELL: Well, I have several answers ...