old, belonging to former times

listen to the pronunciation of old, belonging to former times
English - Turkish

Definition of old, belonging to former times in English Turkish dictionary

ancient
(Mimarlık) antika

Onlar 2000 yıl öncesinden kalma antika bir kase buldular. - They found an ancient bowl from 2,000 years ago.

Bu antika masa hala kullanımda. - This ancient table is still in use.

ancient
{s} çok eski

Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur. - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.

Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu. - The archeologists found the bones of an ancient dragon.

ancient
{s} antik

Achilles antik bir Yunan kahramanıydı. - Achilles was an ancient Greek hero.

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir. - Rome has a lot of ancient buildings.

ancient
{s} eski

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir. - Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.

Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor. - Tom is studying the ancient civilizations of the Mediterranean.

ancient
baba

Babam antik tarihle ilgileniyor. - My father is interested in ancient history.

ancient
çok eski bir zamandan kalma
ancient
müzelik
ancient
eski zamandan kalma
ancient
Romalılar ve Yunanlılar zamanına ait
ancient
Kadim
ancient
eskiden yaşamış kişi
ancient
{s} k.dili. yaşlı, ihtiyar
ancient
{s} eskiden kalma
ancient
ata
ancient
yaşlı adam
English - English
{a} ancient
old, belonging to former times
Favorites