mutlâka

listen to the pronunciation of mutlâka
Turkish - English
absolutely

We'd be absolutely thrilled if that happened. - O olsaydı mutlaka heyecanlanırdık.

I suggest you to go absolutely on a trip to Ferrara and Ravenna. - Mutlaka Ferrara ve Ravenna'ya bir gezi yapmanı öneririm.

by all means, without fail; surely, undoubtedly
certainly
assuredly
necessarily

The weather forecast is not necessarily reliable. - Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.

You do not necessarily have to go there yourself. - Oraya mutlaka kendin gitmek zorunda değilsin.

at discretion
fail

I will come tomorrow without fail. - Yarın mutlaka geleceğim.

I will call you without fail. - Seni mutlaka arayacağım.

definitely
assure
regardless
absolutely, without fail, necessarily
unconditionally
needs must
without fail

You must hand in your homework by Thursday without fail. - Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.

I will visit you tomorrow without fail. - Seni yarın mutlaka ziyaret edeceğim.

sure

Be sure to come here by five. - Saat beşe kadar mutlaka burada olun.

Be sure and call me tonight. - Gece beni mutlaka ara.

in all conscience
by all manner of means
bound to

With a good trainer, the swimmer is bound to win. - İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.

really

The roof is really in need of repair. - Çatı mutlaka tamir edilmeli.

You really should eat before you leave. - Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.

for sure
surely
make sure of
certes
mutlaka (cevap olarak)
absolutely
mutlaka ne olursa olsun
Regardless of what necessarily
mutlaka görürsün
You can't miss it
mutlâka gerçekleşecek
certain to happen
beni ara ama mutlaka
call me i mean it
değil mi ki since: Değil mi ki gelirim dedi, mutlaka gelir
Since he said he would, he is sure to come
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Ne olursa olsun, her halde, ill
Kesinlikle, mutlak
Kaçınılmaz bir biçimde, her hâlde, ne olursa olsun
Kaçınılmaz bir biçimde, her hâlde, ne olursa olsun: "Mutlaka sabırsızlığından kendi kendine soyunmaya girmiştir."- Y. K. Karaosmanoğlu
hırşa
lacerem
KEFALETİ MUTLAKA
(Hukuk) Bir kayıt ile bağlı bulunmayan kefillik
abesiyeti mutlaka
(Osmanlı Dönemi) her yönüyle boş ve mânâsız olma
mutlâka
Favorites