mischievous; as, an unlucky wag

English - Turkish

Definition of mischievous; as, an unlucky wag in English Turkish dictionary

Related Terms

unlucky

şanssız

4219 son derece şanssız bir sayıdır. - 4219 is an extremely unlucky number.

Ne şanssız bir çocuğum! - What an unlucky boy I am!

unlucky

talihsiz

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is unlucky.

unlucky

{s} tâlihsiz

Tom'un talihsiz olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is unlucky.

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

unlucky

{s} meymenetsiz

unlucky

{s} başarısız

unlucky

unluckinessşanssızlık

unlucky

meşum

unlucky

unluckilyşanssızlık eseri

unlucky

{s} uğursuz

4 Japonya'da uğursuz bir sayıdır. - 'Four' is an unlucky number in Japan.

Bazı insanlar on üçün uğursuz bir sayı olduğunu söylerler. - Some people say thirteen is an unlucky number.

unlucky

{s} şanssız, talihsiz, bahtsız

unlucky

{s} aksi

English - English

Definition of mischievous; as, an unlucky wag in English English dictionary

unlucky

Hyphenation

mischievous; as, an un·lu·cky wag