karşılaştır

listen to the pronunciation of karşılaştır
Turkish - English
compare

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

Compare your answer with Tom's. - Cevabını Tom'unkiyle karşılaştır.

match against
{f} contrasting
{f} comparing

You're comparing apples and oranges! - Sen elmalarla portakalları karşılaştırıyorsun!

You're comparing apples with oranges. - Sen elmaları portakallarla karşılaştırıyorsun.

{f} collated
{f} compared

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

Spring has come early this year compared with last year. - Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.

(Bilgisayar) reconcile
karşılaştır
Favorites