karşılaştırılma

listen to the pronunciation of karşılaştırılma
Turkish - English

Definition of karşılaştırılma in Turkish English dictionary

karşılaştırılmak
compare
karşılaş
{f} encountered

We haven't encountered any new problems. - Yeni bir sorunla karşılaşmadık.

Never in his life had he encountered such a dilemma. - Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

karşılaş
{f} encountering
karşılaş
{f} encounter

Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected. - Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.

My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future. - Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.

karşılaş
meet with

Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole! - Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

Your proposal will meet with significant resistance. - Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.

karşılaş
come up

You're going to come up against fierce competition. - Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.

karşılaştırılmak
to be compared
karşılaştırılmak
to be brought face to face
Turkish - Turkish
Karşılaştırılmak işi
karşılaştırılmak
Karşılaştırma işi yapılmak
karşılaştırılma
Favorites