kaldırılması

listen to the pronunciation of kaldırılması
Turkish - English
to abolish
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

kaldır
deinstall
köleliğin kaldırılması yanlısı
abolitionist
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

My hobby is weight lifting. - Hobim ağırlık kaldırmak.

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

kaldır
{f} cock
Birleşmiş Milletler Her Türlü Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Uluslararası Sözle
(Hukuk) United Nations International Convention on the Elimination of All Forms of Racial Discrimination
Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşme
(Hukuk) United Nations Convention on the Elimination of All of Forms Discrimination Against Women
askeri yönetimin kaldırılması
demilitarization
atıkların değerlendirilmesi ve kaldırılması
(Hukuk) recycling and disposing of wastes
denetimin kaldırılması
decontrol
dolaşım özgürlüğünü / serbestisini kısıtlayan engellerin kaldırılması
(Hukuk) abolition of obstacles to freedom of movement
fiziki engellerin kaldırılması
(Hukuk) removal of physical barriers
gümrük vergilerine eş etkili bir vergi veya resmin kaldırılması
(Hukuk) elimination of a charge having effect equivalent to a customs duties
gümrük vergilerinin sıfırlanması / kaldırılması
(Hukuk) nullification of tariffs
işe yaramaz atıkların, artıkların tehlikesiz kaldırılması
(Hukuk) safe-disposal of non-recoverable waste, residues
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
köleliğin kaldırılması akımı
abolitionism
kısıtlamaların kaldırılması
(Hukuk) abolition of restrictions, lifting of reporting restrictions
miktar kısıtlamalarının kaldırılması
(Hukuk) elimination of quantitative restrictions
son hecenin kaldırılması
apocope
sınır kontrollerinin kaldırılması
(Hukuk) removal of border controls
yaptırımın kaldırılması
(Hukuk) lifting of sanction