Could we have a spoon?
- Bir kaşık alabilir miyiz?
We eat soup with a spoon.
- Biz bir kaşıkla çorba yeriz.
A teaspoon of ground cinnamon is about two grams.
- Bir çay kaşığı öğütülmüş tarçın yaklaşık iki gramdır.
I take two teaspoons of sugar with my coffee.
- Benim kahvemle, iki çay kaşığı şeker alırım.
Tom poured some cough medicine into a tablespoon.
- Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.