Masuo can bend spoons.
- Masuo kaşıkları eğebilir.
We eat soup with a spoon.
- Biz bir kaşıkla çorba yeriz.
I put three teaspoons of sugar in your tea.
- Çayına üç çay kaşığı şeker koydum.
Add more cold water a teaspoon at a time if the mixture is too dry.
- Karışım çok kuru olduğu zaman, bir çay kaşığı soğuk su daha ekle.
Tom poured some cough medicine into a tablespoon.
- Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.