female child

listen to the pronunciation of female child
English - Turkish
kız çocuk
girl
kız

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

girl
kadın

Küçük kız güzel bir kadın oldu. - The little girl grew into a beautiful woman.

Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi. - Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.

girl
sevgili

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir. - Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.

girl
kadın işçi
abuse of female child
kız çocuklarının suistimali veya tecavüzü
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin? - How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
English - English
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle"
a youthful female person; "the baby was a girl"; "the girls were just learning to ride a tricycle
girl
female child

    Hyphenation

    fe·male child

    Turkish pronunciation

    fimeyl çayld

    Pronunciation

    /ˈfēˌmāl ˈʧīld/ /ˈfiːˌmeɪl ˈʧaɪld/
Favorites