O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur.
- He speaks English fairly well.
Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı.
- Tom did fairly well on the test he took yesterday.
Tamam, önerinizi kabul edeceğim.
- All right. I'll accept your offer.
Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı.
- If Bob had taken my advice, everything would be all right now.
Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.
- All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Burada bir flaş kullanmak doğru mu?
- Is it all right to use a flash here?
Onunla işler yolunda.
- It's all right with him.
Evde her şey yolunda.
- Everything is all right at home.
That went all right, I suppose.