etrafı

listen to the pronunciation of etrafı
Turkish - Turkish

Definition of etrafı in Turkish Turkish dictionary

ETRAF
(Osmanlı Dönemi) (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
etraf
Çevre
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte."- S. Ayverdi
etraf
Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler."- P. Safa. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı."- A. Gündüz
etraf
Yanlar, taraflar
etrafı
Favorites