Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı.
- Marilla took a candle and explored the cellar.
Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı.
- The cellar-door flew open with a booming sound.
Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi.
- Tom accidentally locked himself in the wine cellar.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.
TV setimizi aşağıya bodruma getirdi.
- He brought our TV set down to the cellar.
Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu.
- Tom put our old computer in the cellar.
Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi.
- Tom accidentally locked himself in the wine cellar.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.
Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var.
- Tom has a wine cellar in his basement.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.
I had to run down cellar to turn off the water main.