Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
It will rain perhaps tomorrow.
- Yarın belki yağmur yağacak.
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
Maybe you are working too hard.
- Belki de çok çalışıyorsunuz.
I probably shouldn't have asked Tom that question.
- Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.