belki

listen to the pronunciation of belki
Türkisch - Englisch
maybe

When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something. - Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.

Maybe this world is another planet's Hell. - Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.

perhaps

You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know! - Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!

I studied for perhaps two hours. - Belki iki saat boyunca ders çalıştım.

perchance
i dare say
perhaps, maybe
peradventure
possibly

I cannot possibly help you. - Ben belki size yardımcı olamam.

Tom said that he couldn't possibly eat any more. - Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.

contingently
mayhap
likely
haply
lest

I took my umbrella lest it rain. - Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.

belki de
maybe

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

Maybe you are working too hard. - Belki de çok çalışıyorsunuz.

belki de
it's possible that
belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

She probably didn't have sex with him. - Belki de onunla seks yapmadı.

I'm probably hungrier than you are. - Ben belki de senden daha açım.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
belki de
presumably
garip belki ama
strangely enough
Türkisch - Türkisch
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Favoriten