be released

listen to the pronunciation of be released
English - Turkish

Definition of be released in English Turkish dictionary

free
bağımsız

Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var. - Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

free
{s} bedava

Mike çok nazikti. Arabamı bedava tamir ettirdi. - Mike was very kind. He got my car repaired for free.

Bedavaya bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

free
beleş

Beleşe bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

Ve biz beleş bir pizza aldık. - And we got a free pizza.

free
{s} muaf

Bu eşyalar vergiden muaf. - These goods are free of tax.

Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

free
{s} doğal
free
(Bilgisayar) kullanıma açık
released
(Askeri) müsaade edilmiş
released
taburcu olmak
released
serbest bırakılmış

Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak. - The hostages will be released tomorrow.

released
açığa çıkan
released
çıkmak
free
hür
free
azat
free
bağsız
free
izin vermek
free
özgür biçimde
free
cömert
released
{f} serbest bırak

Teröristler rehineleri serbest bıraktı. - The terrorists released the hostages.

Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı. - Tom was released from prison last month.

released
(Bilgisayar) bırakıldı

Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu. - Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released.

Tom hapishaneden bırakıldı. - Tom has just been released from prison.

free
{s} laubali, saygısız. z. bedava, parasız
free
sabit olmayan
free
serbestçe

Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi. - They were encouraged not to let their cattle roam freely.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

free
laubali
released
MÜSAADE EDİLMİŞ: Hava savunmada, görevlerinden ve hazır olma durumundan çıkarılmış silah ve personel, serbest bırakılınca, kendilerine hazırlık durumuna tekrar geçecekleri bir zaman verilir
to be released
tahliye edilecek
free
{s} samimi
free
{s} meşgul olmayan, boş
free
{s} masrafsız
released
arınmış
English - English
free
released
past of release
released
set free as from prison or duty
released
{s} liberated, set free, emancipated; made available to the general public; surrendered, given up (Law)
be released

    Hyphenation

    be re·leased

    Turkish pronunciation

    bi rilist

    Pronunciation

    /bē rēˈlēst/ /biː riːˈliːst/

    Videos

    ... that you recently released, which is awesome, you have the ...
    ... released from your new album Teenage Dream, what's the ...
Favorites