Turkish - English
Definition of azat in Turkish English dictionary
- set free
- emancipation, liberation, setting free
- dismissal, being let out (from school)
- liberation
- dismissal
- release
Release the animals from the cages.
-Hayvanları kafeslerinden azat et.
- emancipation, setting free
- enfranchisement
- free
- franchisement
- manumission
- azat etmek
- emancipate
- azat eden kimse
- liberator
- azat edilmiş
- freed
- azat etme
- manumission
- azat etmek
- Dismiss (school children)
- azat etmek
- Set free
- azat olmak
- to be free, to be set free
- azat olmak
- to be freed
- azat buzat, beni cennet kapısında gözet!
- Be free and protect me at the gate of Paradise (said when releasing a captive bird)
- azat eden
- emancipatory
- azat edilmiş
- emancipated
- azat edilmiş köle
- freeman
- azat edilmiş köle
- freedwoman
- azat etme
- emancipation
- azat etmek
- set at liberty
- azat etmek
- to free, to set free
- azat etmek
- enfranchise
- azat etmek
- 1. to dismiss (school children). 2. to set free
- azat etmek
- manumit
- azat etmek
- affranchise
- azat etmek
- free
- azat etmek
- disenthrall
- azat etmek
- release
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of azat in Turkish Turkish dictionary
- Büyük meşe ağacı
- Kırlarda yetişen tek ve büyük ağaç
- Serbest bırakılmış olan
- Serbest bırakma
- Okullarda paydos: "Akşam azadında dayağı yiyen çocuğu tuttum."- Ö. Seyfettin
- Okullarda paydos
- azat etmek
- Köle ve cariyelerin özgürlüğünü geri vermek
- azat etmek
- Serbest bırakmak, salıvermek
- azat olmak
- Özgür kalmak
- azat eylemek
- Azat etmek