assistance, support, relief, remedy, cure

listen to the pronunciation of assistance, support, relief, remedy, cure
English - Turkish

Definition of assistance, support, relief, remedy, cure in English Turkish dictionary

help
yardım etmek

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok. - There is not much I can do to help, I am afraid.

Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar. - The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.

help
{f} yararı olmak
help
{i} çözüm

Tom bir çözüm bulmamıza yardım etmeyi kabul etti. - Tom has agreed to help us find a solution.

Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz? - Could you help us find a solution to the problem?

help
çare olmak
help
Yardım, YardımEt yardım / bilgi
help
(Spor) savunmada yapılan yardım
help
(Bilgisayar) açıklama

Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur. - Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.

Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim. - I just wanted to explain why I couldn't help the other day.

help
saye

Yardımın sayesinde başarabildim. - With your help, I could succeed.

Yardımın sayesinde, kitabı oldukça iyi anlayabildim. - Thanks to your help, I could understand the book quite well.

help
kömek etmek
help
kömek
help
{f} yardım et

Dün babama yardım ettim. - Yesterday I helped the father.

Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım. - I am always ready to help you.

help
(to ile) (özüne) almak
help
işe yaramak
help
yardımına koşmak
help
{f} yardım etmek; katkıda bulunmak: I don't see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum
help
yürütmek
help
(isim) yardım, çare, çözüm, imdat, yardımcı, hizmetçi, muavin
help
{f} yardımcı olmak

Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum. - I will be glad to help you.

Bana yardımcı olmak için zamanın var mı? - Do you have time to help me?

help
çare bulmak
English - English
{n} help
assistance, support, relief, remedy, cure
Favorites