Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Sana görev verebilir miyim?
- Can I give you the assignment?
Görev benim için çok fazlaydı.
- The assignment was too much for me.
Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- You are to hand in your assignments by Monday.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
- Work on the assignment in small groups.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a lot of assignments to do today.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?
Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.
- I was just wondering why you haven't yet turned in your homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
- Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.
O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
O, beni yeni bir işe atadı.
- He assigned me a new job.
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
- The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
- He assigned me three books to read.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.