Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Sana görev verebilir miyim?
- Can I give you the assignment?
Görev benim için çok fazlaydı.
- The assignment was too much for me.
Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- You are to hand in your assignments by Monday.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
İşlerimi bitiremedim.
- I couldn't finish my assignments.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok iyi bir not aldı.
- Chris got a very good grade on that difficult homework assignment.
O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
- I have to assign more men to that work.
Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
- Tom couldn't decide who to assign the job to.
O, beni yeni bir işe atadı.
- He assigned me a new job.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
- He assigned me three books to read.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
- They have assigned me a small room.