anything that

English - Turkish

Definition of anything that in English Turkish dictionary

bir şey ki

whatever

*herne

whatever

her ne

Her ne istiyorsanız yiyebilirsiniz. - You can eat whatever you like.

O sana her ne söylerse yap. - Do whatever he tells you.

whatever

{z} 1. her ne, ne: Take whatever you want. Ne istersen al. Whatever happens, don't panic! Ne olursa olsun paniğe kapılma! Whatever's been

whatever

herhangi bir

Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok. - You have nothing whatever to feel guilty about.

Hakkında endişe edeceğin herhangi bir şey yok. - You have nothing whatever to worry about.

her

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim. - I will lend you whatever book you need.

O, söylediğim her şeye inanır. - He believes whatever I say.

whatever

hiç

O sarhoşken, homurdanıyor ve kavga ediyor. O ayıkken, eline ne gelirse atıyor ve hiçbir şey söylemiyor. - When he is drunk, he grumbles and fights. When he is sober, he lies on whatever comes to hand and says nothing.

Ne olursa olsun, hiç kimseye bunun hakkında bir şey anlatmayacağım. - Whatever happens, I won't tell anybody about it.

'Her ne ise.', 'Umurumda bile değil.' anlamında söylenir

whatever

herhangi

Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım. - I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.

Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin. - You may have whatever book you want to read.

whatever