her türlü

listen to the pronunciation of her türlü
Turkish - English
every

Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author. - Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

He had every reason for doing so. - Öyle yapmak için her türlü nedeni vardı.

all kinds of

This shop has all kinds of foreign-language magazines. - Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.

We have all kinds of time. - Her türlü zamanımız var.

whatever
in any case
of all kinds
all kind
all manner
all manner of
her türlü ev işi yapan kimse
bottle washer
her türlü kötülüğü yapmak
do one's worst
her türlü yola basvurarak geçinmek
live by one's wits
her türlü yürüyüşe alışkın
(at) thoroughpaced
her türlü çabayı sarfetmek
make every effort
her türlü çabayı sarfetmek
make every endeavor
Birleşmiş Milletler Her Türlü Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Uluslararası Sözle
(Hukuk) United Nations International Convention on the Elimination of All Forms of Racial Discrimination
Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşme
(Hukuk) United Nations Convention on the Elimination of All of Forms Discrimination Against Women
her türlü

    Hyphenation

    her tür·lü

    Pronunciation

    Etymology

    [ (h)&r, 'h&r ] (adjective.) before 12th century. Middle English hire, from Old English hiere, genitive of hEo she; more at HE.
Favorites