As yet, I have not completed the sweater.
- Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim.
As yet, the project is in the air.
- Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
He has written five books so far.
- Şimdiye kadar beş kitap yazdı.
We haven't been able to handle this so far.
- Biz şimdiye kadar bunun üstesinden gelemedik.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
- Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
The colony has not declared independence as yet.
- Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.
Has Tom found his keys yet?
- Tom şimdiye kadar anahtarlarını buldu mu?
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
Where have you been until now?
- Şimdiye kadar neredeydin?
A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
- Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.