As yet, the project is in the air.
- Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
So far, your action seems completely groundless.
- Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
- Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
Have you told your parents yet?
- Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?
The colony has not declared independence as yet.
- Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.
- Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.
A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
- Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.