As yet, I have not completed the sweater.
- Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim.
Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
- Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
He has built two houses so far.
- O, şimdiye kadar iki ev inşa etti.
We haven't been able to handle this so far.
- Biz şimdiye kadar bunun üstesinden gelemedik.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
- Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
The colony has not declared independence as yet.
- Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.
Have you told your parents yet?
- Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
This fact was not known until now.
- Bu gerçek şimdiye kadar bilinmiyordu.
Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.
- Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.