difficult to endure; annoying

İngilizce - Türkçe

difficult to endure; annoying teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

trying

bıktırıcı

trying

(Bilgisayar) deneniyor

trying

deneyerek

trying

zahmetli

trying

{f} dene

Tekrar denemenin faydası yok. - It is no use trying again.

Bir şey denemenin faydası yok. - It's no use trying anything.

trying

üzücü

trying

güç

Tom Mary'yi top cambazlığı yapmaya çalışırken gördüğünde gülmemek için kendini güçlükle frenledi. - Tom could hardly keep from laughing when he saw Mary trying to juggle some balls.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını güçlükle işitebiliyordu. - Tom could barely hear what Mary was trying to say.

trying

çetin

trying

{s} sabrı zorlayan

trying

try yor/yargıla/dene

trying

{s} sıkıcı

Aynı anda konuşmaya çalışan bir grup genç kızdan daha can sıkıcı bir şey yok. - There's nothing more annoying than a group of young girls all trying to talk at the same time.

Bu yazılımın nasıl çalıştığını anlamaya çalışmak sıkıcı. - Trying to figure out how this software works is a pain in the neck.

trying

{s} yorucu, zor, sıkıntılı

trying

{s} kalkışan

trying

{s} uğraşan

trying

{s} uğraştırıcı

trying

{s} yorucu

İngilizce - İngilizce

difficult to endure; annoying teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{s} trying

Heceleme

dif·fi·cult to endure; an·noy·ing