koşu

listen to the pronunciation of koşu
Türkisch - Englisch
race

Do you have any race shirts in extra small? - Hiç ekstra küçüklükte koşu gömleğiniz var mı?

You see, I've got only these two castles, one hundred hectares of land, six cars, four hundreds heads of cattle and twenty racer horses... - Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...

running

What is he running after? - O neyin peşinden koşuyor.

A rabbit is running in the garden. - Bahçede bir tavşan koşuyor.

run

They are running in the park. - Onlar parkta koşuyorlar.

Don't run about wildly in the room. - Odada çılgın gibi koşuşturma.

footrace
running, run; race
{i} jogging

I think jogging is good exercise. - Ben koşunun iyi bir egzersiz olduğunu düşünüyorum.

I always tie my shoes tightly before I go jogging. - Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.

dash
{i} trotting
running track
koşu bandı
Treadmill

I'm literally on a treadmill. - Ben tam anlamıyla bir koşu bandında yaşıyorum.

My life has become a treadmill, and I need a break. - Hayatım bir koşu bandı haline geldi ve bir mola vermem gerekir.

koşu alanı
hippodrome
koşu antremanı
roadwork
koşu atı
racehorse
koşu ayakkabısı
track shoe
koşu koparmak
to jump up and dash off
koşu pisti
runway
koşu programı
race card
koşu yolu
racecourse
koşu yolu
(at) gallop
koşu yolu
racecourse, racetrack
koşu yolu
racetrack
engelli koşu
handicap
engelli koşu
obstacle race
hafif koşu
jogging
koşular
runs
engelli koşu
hurdle race
engelli koşu
sports hurdles, steeplechase
engelli koşu
steeplechase
engelli koşu atı
jumper
engelli koşu yapmak
hurdle
engelli koşu yarışçısı
hurdler
engelsiz koşu
flat race
kısa mesafeli koşu
dash
manialı koşu
hurdle race; steeplechase
rahat koşu
lope
yavaş koşu
jogtrot
Türkisch - Türkisch
At yarışı: "Koşuların sonuçlarından başka bir şey düşünmesini engelleyen bir hastalığa dönüşmüş."- N. Cumalı
Koşarak yapılan yarış
At yarışı
koşu bandı
(Spor) Koşu bandı özellikle kapalı ortamlarda koşmayı sağlamak amacıyla yapılmış bir çeşit spor aletidir. Otellerde,fitness salonlarında, vücud geliştirme salonlarında ve tatil köylerinde sıkça kullanılan bir alettir
koşu atı
Koşu için yetiştirilmiş at
koşu yolu
Sağlıklı yaşam için orman içlerinde veya yol kenarlarında özel olarak düzenlenmiş şerit hâlinde toprak yol
bir koşu
Koşarak, koşa koşa, çabucak
engelli koşu
Belirli aralıklarla konmuş, değişik yükseklikteki on çitli engelin üzerinden aşılarak sürdürülen koşu
Englisch - Türkisch

Definition von koşu im Englisch Türkisch wörterbuch

koşu bandı
Treadmill
koşu
Favoriten