kaldır

listen to the pronunciation of kaldır
Türkisch - Englisch
uninstall
cock up
{f} removed

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

She removed the papers from the desk. - Kağıtları masadan kaldırdı.

deinstall
(Bilgisayar) dismount
(Bilgisayar) remove

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

She removed the papers from the desk. - Kağıtları masadan kaldırdı.

(Bilgisayar) unmount
{f} lift

I forgot to lift the receiver before dialing the number. - Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

raise up
{f} lifting

Tom is lifting weights. - Tom ağırlık kaldırıyor.

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

{f} cock
hoick
uncheck
upheave
(Biyoloji) erect
raiseup
hoicks
unchecked
dil kaldır
(Bilgisayar) remove language
olayları kaldır
(Bilgisayar) remove events
yasak kaldır
(Bilgisayar) unban
eklenti kaldır
(Bilgisayar) remove snap-in
grup kaldır
(Bilgisayar) remove group
kesim noktası ekle kaldır
(Bilgisayar) toggle breakpoint
office kur ve kaldır
(Bilgisayar) office setup and uninstall
onayı kaldır
uncheck
sekme duraklarını kaldır
(Bilgisayar) clear tab stops
kaldır
Favoriten