He looks to me with much admiration.
- O bana büyük bir hayranlıkla bakıyor.
I feel admiration for his talent.
- Ben onun yeteneği için hayranlık hissediyorum.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Mary received a note from a secret admirer.
- Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
Anne has many admirers.
- Anne'in birçok hayranları var.
I'm not a fan of Kim Kardashian.
- Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.
I am fan of football.
- Ben futbol hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
- Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
We cannot help admiring his talent.
- Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.
I was admiring his new car.
- Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.