gün ışığı

listen to the pronunciation of gün ışığı
Türkisch - Englisch
daylight

A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness. - Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.

Tom got home just before daylight. - Tom gün ışığından önce eve geldi.

light

Sami doesn't deserve to see the light of day again. - Sami bir daha gün ışığını görmeyi hak etmiyor.

New facts about ancient China have recently come to light. - Son zamanlarda eski Çin hakkında yeni gerçekler gün ışığına çıktı.

day light
sunn hemp
günışığı
(Meteoroloji) sunshine
günışığı
natural light
suni gün ışığı
(Askeri) artificial daylight
günışığı
(Tekstil) daylight
Türkisch - Türkisch
şavk