Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Sadece sana şans dilemek istedim.
- I just wanted to wish you luck.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Tanrı ile konuşma arzusu saçmadır. İdrak edemediğimiz birisiyle konuşamayız.
- The wish to talk to God is absurd. We cannot talk to one we cannot comprehend.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.