chance, accident, fortune, good fortune

Englisch - Türkisch

Definition von chance, accident, fortune, good fortune im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

luck

şans

Ben ne şanslı bir çocuk olduğumu biliyorum. - I know what a lucky boy I am.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim. - When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.

luck

talih

Tom'un talihi yüzüne güldü. - Tom got a lucky break.

Tom en kötü talihe sahipti. - Tom has had the toughest luck.

luck

{i} tâlih

Tom en kötü talihe sahipti. - Tom has had the toughest luck.

Tom'un talihi yüzüne güldü. - Tom got a lucky break.

luck

akyıldız

luck

uğur

Onu söylemek uğursuzluk getirir. - It's bad luck to say that.

Kara kedi uğursuzluk getirir. - Black cats bring bad luck.

luck

yom

luck

akyazı

luck

ikbal

luck

nasip

luck

{i} uğur, yom. f

luck

{i} baht

Englisch - Englisch

Definition von chance, accident, fortune, good fortune im Englisch Englisch wörterbuch

{n} luck

Silbentrennung

chance, accident, fortune, good for·tune