From his point of view he's right.
- Onun bakış açısından o haklı.
Try to see the problem from her point of view.
- Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
I am looking at the matter from a different viewpoint.
- Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
Her viewpoint is limited.
- Onun bakış açısı sınırlıdır.
I've decided to approach the problem from another perspective.
- Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.
We should consider the problem from a child's perspective.
- Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.
He has a very materialistic outlook on life.
- Onun hayata çok materyalist bir bakış açısı vardır.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.