bakış açısı

listen to the pronunciation of bakış açısı
التركية - الإنجليزية
point of view

Try to see the problem from her point of view. - Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.

We should consider the problem from a child's point of view. - Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.

viewpoint

Her viewpoint is limited. - Onun bakış açısı sınırlıdır.

I am looking at the matter from a different viewpoint. - Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.

perspective

You've lost perspective. - Bakış açısını kaybettin.

I've decided to approach the problem from another perspective. - Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.

outlook

Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life. - Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.

He has a very materialistic outlook on life. - Onun hayata çok materyalist bir bakış açısı vardır.

standpoint
feeling
Viewpoint, line of sight, line of vision, outlook, standpoint
line of sight
point of view, standpoint, angle
line of vision
aspect
(Bilgisayar) elevation
slant
stance
contention
light
angle
the point of view
geniş bakış açısı
perspective
kişisel bakış açısı ile ilgili
subjective
التركية - التركية
Bir olayda, konuyu, düşünceyi belirli bir yönden inceleme, görüş açısı
görüş açısı
bakış açısı
المفضلات