danışma

listen to the pronunciation of danışma
Türkçe - İngilizce
{s} advisory
consultation

Before you make a decision about your marriage, you should have a consultation with your parents. - Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.

information

Where is the information counter? - Danışma masası nerede?

The tourist information center gave a city map to whoever asked it. - Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.

conferring; consultation
information (booth or desk)
inquiry, consultation; information
deliberation
counsel

Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor. - Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.

I don't need any counseling. - Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.

advice

Do you want some free advice? - Biraz ücretsiz danışma istiyor musun?

She decided to take legal advice. - O yasal danışmanlık almaya karar verdi.

consultative
information desk
inquiry
counseling

I don't need any counseling. - Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.

Tom and Mary have decided to go to marriage counseling. - Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi.

reference
information booth
conferring
advisement
counselling

Tom and Mary decided to go to marriage counselling. - Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi.

danışmak
consult

Before deciding, I would like to consult with my family. - Karardan önce aileme danışmak istiyorum.

I want to consult you about something. - Bir şey hakkında size danışmak istiyorum.

danışma / istişare
(Hukuk) consultation
danışma bölümleri
(Hukuk) advisory units
danışma bürosu
information bureau
danışma bürosu
information office
danışma komitesi
(Hukuk) advisory committee, consultative committee
danışma konseyi
advisory body
danışma koşullu imza
(Hukuk) signature ad referendum
danışma kurulu
consultative committee
danışma kurulu
advisory board
danışma kurulu
advisory committee
danışma meclisi
(Hukuk) consultative assembly
danışma organı
(Hukuk) advisory body
danışma usulü
(Hukuk) consultation procedure
danışmak
confer
danışmak
turn to
bilimsel danışma kurulu
scientific advisory board
danışmak
confer with
genetik danışma
(Biyoloji,Tıp) genetic counseling
psikolojik danışma
(Pisikoloji, Ruhbilim) psychological consultation
turizm danışma
(Turizm) tourist information centre
danışmak
refer
gümrük Sorunları Danışma Komitesi
(Ticaret) advisory Committees on Customs Matters
AKÇT Danışma Komitesi
(Hukuk) ECSC Consultative Committee
Bütçe Danışma Sistemi
(Hukuk) Budget Information System (BIS)
Göçmen İşçiler Sosyal Sigortası için Danışma Komitesi
(Hukuk) Advisory Committee on Social Security for Migrant Workers
Hükümetler Arası Denizcilik Danışma Örgütü
(Hukuk) Intergovernmental Marine Consultation Organization (IMCO)
Müşterek Meteoroloji ve Oşinografi Merkezi Danışma Grubu
(Askeri) Joint METOC Advisory Group
Tüketici Danışma Komitesi
(Hukuk) Consumers Consultative Committee
Tüketiciler Danışma Komitesi
(Hukuk) Consumers Consultative Committee (CCC)
bakanlıklar arası telsiz danışma komitesi
(Askeri) interdepartment radio advisory committee
bilimsel danışma kurulu
(Askeri) scientific advisory board (USAF)
birleşik enformasyon (danışma) bürosu; kontrol edilmiş görüntü temeli
(Askeri) combined information bureau; controlled image base
danışmak
deliberate
danışmak
debate
danışmak
to consult, to confer (with)
danışmak
advise with
danışmak
to consult with (someone) (about) (something), ask (someone's) advice (on) (a matter)
danışmak
take one's advice
en yakın turizm danışma bürosu nerede
Where is the nearest tourist information office
katedral danışma kurulu ile ilgili
capitular
katedral danışma kurulu üyesi
capitular
kraliyet danışma meclisi
privy council
müşterek planlama danışma grubu
(Askeri) joint planning advisory group
nükleer savunma danışma takımı
(Askeri) defense nuclear advisory team
otomatik analog test; havacılık danışma takımı
(Askeri) automatic analog test; aviation advisory team
seyahat danışma el kitabı
(Turizm) travel informatin manual
siyasal danışma
(Hukuk) political consultation
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu
(Hukuk) advisory commitee on restrictive practices and dominant positions
turizm danışma bürosu
tourist information office
turizm danışma bürosu nerede
Where is the tourist information office
Türkçe - Türkçe
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret: "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir."- Y. K. Karaosmanoğlu
Danışılan yer, müracaat, enformasyon: "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor."- A. İlhan
Danışılan yer, müracaat, enformasyon
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
istişare
müracaat
danışma bürosu
Bazı kuruluşların işleriyle ilgili olarak sorulacak soruları cevaplamak için açılmış büro
danışma meclisi
1982 Anayasasını hazırlayan ve Kurucu Meclisi oluşturan organlardan biri
Danışmak
istişare etmek
Danışmak
meşveret etmek
Danışmak
(Osmanlı Dönemi) MÜŞAHELE
Danışmak
(Hukuk) MÜŞAVERE ETMEK
danışmak
Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek
danışmak
Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek: "Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim."- H. E. Adıvar
danışma