böyleyken

listen to the pronunciation of böyleyken
Türkçe - İngilizce

böyleyken teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

böyle
so
böyle
thus

Thus, the tyrant succeeded in conquering the kingdom. - Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.

A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy. - Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,

böyle
that

Who that believes in God would do such a thing? - Allah'a inanan kim böyle bir şey yapardı?

I doubt that Tom would ever consider driving such a small car. - Tom'un şimdiye kadar böyle küçük bir araba sürmeyi düşüneceğinden şüpheliyim.

böyle
thusly
böyle
tolerable
böyle
gradually
böyle
as such

He is a scholar, and ought to be treated as such. - O bir bilim adamı ve ona böyle davranılmalı.

He is a director, and should be treated as such. - O bir yönetmen ve böyle muamele edilmelidir.

böyle
thus and so
böyle
like this

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. - Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again. - Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

böyle
such a

I am surprised that she refused such a good offer. - Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

böyle
such

We all wondered why she had dumped such a nice man. - Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.

We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments. - Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.

böyle
this

He often shuts himself up in the study and writes things like this. - Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.

I am interested in getting a hat like this. - Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.

böyle
like that

Who would do something like that? - Böyle bir şeyi kim yapardı?

How dare you speak to me like that? - Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?

böyle
sic
böyle
so, such, thus, like this, in this way
böyle
of a sort
böyle
this kind of

I've done this kind of thing before. - Böyle şeyleri daha önce de yaptım.

Can you think of anyone who would want to do this kind of thing? - Böyle bir şeyi yapmak isteyecek birini düşünebiliyor musun?

böyle
of sorts
böyle
{f} ferry
hal böyleyken
and yet, nevertheless
Türkçe - Türkçe

böyleyken teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

böyle
Bu yolda, bu biçimde: "Böyle acıklı şeyleri ne diye yazıyorum bilmem ki?"- A. Gündüz
böyle
Bu derece: "Böyle bir sevmek görülmemiştir."- A. İlhan. İçinde "ne", "nasıl" gibi sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz: "Maşallah, dedi, nereden teşrif böyle?"- P. Safa
böyle
Bunun gibi, buna benzer: "Ah Şaban'ın böyle bir çocuğu, böyle bir karısı olsaydı!"- H. E. Adıvar
böyle
Bu derece
böyle
İçinde "ne", "nasıl" gibi sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde, o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatır
böyle
Bunun gibi, buna benzer
böyle
Bu yolda, bu biçimde
böyleyken