Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
Bogdan Tanjević kolon kanseri nedeniyle istifa edecek.
- Bogdan Tanjević will resign because of colon cancer.
Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
- Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
O, kardan dolayı geç kaldı.
- He was late because of the snow.
Onun başarısı çoğunlukla iyi şansa bağlıydı.
- His success was mostly due to good luck.