Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
- A nation need not necessarily be powerful to be great.
Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
- We need a forward-looking leader to make this country great again.
Tom gerçekten muhteşem zaman geçirdi.
- Tom had a really great time.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Tadı çok güzel değildi.
- It didn't taste very good.
Bu çok, çok güzel kokuyor.
- This smells very, very good.
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
- I've got some great ideas but I need money.
Sonunda harika bir çözüm buldum.
- I finally came up with a great idea.
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
- The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
- Her husband's illness caused her great anxiety.
Bu sorun çok önemlidir.
- This matter is of great importance.
Bu, çok önemli bir konu.
- This is a matter of great importance.
Çok iyi hissetmiyorum.
- I haven't been feeling so great.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
O kadar müthiş değil.
- It's not all that great.
Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.
- Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
- You have great talent. You are truly gifted.
İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
- England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Ekmeğin üzerindeki tereyağı çok iyi.
- The butter on the bread is very good.
O çok iyi bir öğretmendir.
- She is a very good teacher.
His concert was great.
- His concert was very good.
... Very good. ...
... Computers are very good at infinite memory problems and ...