Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
- His behavior, as I remember, was very bad.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Bu korkunç köpeği nereden buldun?
- Where did you find this awful dog?
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
My socks smell awful.
... That was a very bad idea. ...
... of California in a very bad mood. This is the Terminator robot. And how did the Terminator ...