الإنجليزية - التركية
تعريف this time في الإنجليزية التركية القاموس.
- bu sefer
Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
-Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Jack bu sefer kesin başaracak.
-Jack is bound to succeed this time.
- bu kez
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
-I don't know if we can help Tom this time.
Bu kez cezadan kaçamazsın.
-This time, you won't escape punishment.
- bu defa
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
-I'll let it go this time.
Bu defa sonuçları aldı.
-This time, he got results.
- be sefer
- Your time
- vaktiniz
- our time
- bizim zamanımız
- that time
- O zaman
O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
-At that time, the territory belonged to Spain.
Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
-If only you had told me the whole story at that time!
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف this time في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- On or near the same date
this time last year.
- on this occasion, on this opportunity
- me time
- Time to oneself; a period spent relaxing on one's own
المصطلحات ذات الصلة
this time
التركية النطق
dhîs taymالنطق
/ᴛʜəs ˈtīm/ /ðɪs ˈtaɪm/
Resimler
فيديوهات
... at the time. [ Laughter ] ...
... So as Matt goes back in time, you're able to see that ...
المفضلات