We don't have to hide.
- Saklanmak zorunda değiliz.
I want to hide under a rock.
- Bir kayanın altında saklanmak istiyorum.
Tom needed somewhere safe to hide out.
- Tom'un saklanmak için güvenli bir yere ihtiyacı vardı.
Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.
- Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.
I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
She can never keep a secret.
- O, asla sır saklayamaz.
Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.
- Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Tom is hiding under the table.
- Tom masanın altında saklanıyor.
Tom was hiding in the mountains.
- Tom dağlarda saklanıyordu.
Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
- Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Sami stashed the marijuana in a motel room.
- Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.
Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it.
- Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.
This is the perfect hiding place.
- Bu mükemmel bir saklanma yeri.
Tom thought he'd found the perfect hiding place.
- Tom mükemmel bir saklanma yeri bulduğunu düşündü.