later than; after

listen to the pronunciation of later than; after
الإنجليزية - التركية

تعريف later than; after في الإنجليزية التركية القاموس.

beyond
ötesinde

Gemi ufkun ötesinde kayboldu. - The ship disappeared beyond the horizon.

Bu iş benim kavramamın ötesindedir. - This work is beyond my grasp.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor. - The questions involved go far beyond economics.

Tom onun ötesine gitti. - Tom went beyond that.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı. - Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.

İnsan bünyesi, Dünya dışındaki ortamlara uyum sağlayabilecek kadar esnek mi? - Is the human condition flexible enough to adapt to environments beyond Earth?

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

Tom kazandığından çok para harcıyor. - Tom lives beyond his means.

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

الإنجليزية - الإنجليزية
beyond