in a small degree; slightly; not severely

listen to the pronunciation of in a small degree; slightly; not severely
الإنجليزية - التركية

تعريف in a small degree; slightly; not severely في الإنجليزية التركية القاموس.

lightly
hafifçe

Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü. - Tom kissed Mary lightly on the cheek.

Tom Mary'nin kapısını hafifçe çaldı. - Tom knocked lightly on Mary's door.

lightly
kaygısızca
lightly
umursamazca
lightly
kolaylıkla
lightly
sebepsiz yere
lightly
az bir dereceye kadar
lightly
düşünmeksizin
lightly
kolayca
lightly
hafif

Tom Mary'nin kapısını hafifçe çaldı. - Tom knocked lightly on Mary's door.

Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü. - Tom kissed Mary lightly on the cheek.

lightly
ciddiye almadan
lightly
düşünmeden

Düşünmeden hareket etme. - Don't behave lightly.

lightly
neşeyle
lightly
düşünmeden/hafifçe
lightly
tatlı tatlı
lightly
önemsemeden

Onun ne kadar önemli bir karar olduğunu bilseydin onu çok önemsemeden yapmazdın. - If you knew how important a decision that was, you wouldn't make it so lightly.

الإنجليزية - الإنجليزية
lightly
in a small degree; slightly; not severely
المفضلات