الإنجليزية - التركية
تعريف having or showing good taste; tasteful في الإنجليزية التركية القاموس.
- tasty
- {s} lezzetli
Yemek lezzetli görünüyor.
-The food looks tasty.
En ideal olan, yemeğin lezzetli, ucuz, sağlıklı olması ve duyguları incitmemesidir.
-Ideally, food should be tasty, cheap, healthy, and morally inoffensive.
- tasty
- {s} tadı güzel
- tasty
- zevke uygun
- tasty
- tadına doyulmayan
- tasty
- (Gıda) tadı yerinde
- tasty
- tatlı
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
-This chocolate is very sweet and tasty.
- tasty
- {s} zevkli
- tasty
- çeşnili
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف having or showing good taste; tasteful في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- tasty
having or showing good taste; tasteful
الواصلة
ha·ving or show·ing good taste; taste·fulالنطق
Resimler
المفضلات