gündüzlü

listen to the pronunciation of gündüzlü
التركية - الإنجليزية
day (school)
(öğrenci) day; day pupil, day student
gündüz
{i} daytime

No stars are to be seen in the daytime. - Hiçbir yıldız gündüzün görülmez.

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars. - Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

gündüzlü okul
day school
gündüzlü öğrenci
extern
gündüz
daylight

I like reading by daylight. - Gündüz vakti okumayı severim.

gündüz
day

The days are getting warmer and warmer. - Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.

Tom and Mary are as different as night and day. - Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.

Gündüz
(isim) Day time
geceli gündüzlü
night and day, all the time, continually
geceli gündüzlü
continual, unceasing
gündüz
day, daytime; daylight; in the daytime, during the day
gündüz
by day, in the daytime, in or by daylight
gündüzlü
المفضلات