gündüzün

listen to the pronunciation of gündüzün
التركية - الإنجليزية
during the day, by day
by day
gündüz
{i} daytime

Stars cannot be seen in the daytime. - Yıldızlar gündüzün görülemez.

No stars are to be seen in the daytime. - Hiçbir yıldız gündüzün görülmez.

gündüz
daylight

I like reading by daylight. - Gündüz vakti okumayı severim.

gündüz
day

The days are getting warmer and warmer. - Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.

He studies day and night. - O, gece gündüz çalışır.

Gündüz
(isim) Day time
gece ile gündüzün eşit olduğu gün
solstice
gündüz
day, daytime; daylight; in the daytime, during the day
gündüz
by day, in the daytime, in or by daylight
التركية - التركية
Gündüz vaktinde
Gündüz
(Osmanlı Dönemi) RUZ
Gündüz
(Hukuk) NEHAR
Gündüz
gün
gündüz
Gündüz vaktinde
gündüz
Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü, gece karşıtı
gündüzün
المفضلات