forbidden; not allowed

listen to the pronunciation of forbidden; not allowed
الإنجليزية - التركية

تعريف forbidden; not allowed في الإنجليزية التركية القاموس.

banned
yasaklı
banned
yasakla

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

banned
yasaklanmış

Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır. - Cockfighting is banned in many countries.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

الإنجليزية - الإنجليزية
banned
forbidden; not allowed
المفضلات