flowing in

listen to the pronunciation of flowing in
الإنجليزية - التركية
akan
influent
etkili

Tom şehirdeki en etkili kişiydi. - Tom was the most influential person in town.

O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir. - He is a prestigious and influential member of the Democratic Party.

flow in
sızmak
influent
(İnşaat) giriş suyu
inrush
ani degaj
inrush
birden boşalma
flow in
debide
influent
akın
influent
{i} içeriye akma
influent
(sıfat) içeriye akan
influent
akarsu
influent
içeri akan
influent
{s} içeriye akan
inrush
anı boşalma
inrush
{i} akın
inrush
{i} içeriye hücum
inrush
{i} üşüşme
inrush
akış/akın
الإنجليزية - الإنجليزية
influent
{i} inrush