eternity, perpetuity

listen to the pronunciation of eternity, perpetuity
الإنجليزية - التركية

تعريف eternity, perpetuity في الإنجليزية التركية القاموس.

everlasting
{s} ebedi
everlasting
daima
everlasting
ardı arkası kesilmeyen
everlasting
ebediyen
everlasting
ölümsüz
everlasting
sürekli
everlasting
sonsuz

O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım. - Ever since, I've wandered aimlessly in the everlasting night of your eyes.

O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı - She attained everlasting fame through her work.

everlasting
hiç bitmeyen
everlasting
{s} çok dayanıklı
everlasting
sonsuzluk
everlasting
{s} kör olası: You and your everlasting typewriter! Sen ve senin kör olası daktilon!
everlasting
kuruyunca şekli verengi bozulmayan i ebediyet
everlasting
{s} sık sık tekrarlanan
everlasting
{s} devamlı
everlasting
{s} bitmek bilmeyen

Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım. - I'm tired of your everlasting grumbles.

everlasting
kurutulabilen çiçek
everlasting
fazla uzun süren
everlasting
birçeşit da
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} everlastingness
{n} everlasting
eternity, perpetuity
المفضلات